Page 6 - İSTİHBARAT TEŞKİLATLARI
P. 6
GİRİŞ
apolyon’un alt üst ettiği Avrupa’nın durumunu konuş-
N mak üzere 1815’de toplanan Viyana Kongresi’nde,
Rus delegeler ortaya yeni bir fikir atmışlardı. İlk defa kullanılan
“Şark Meselesi” (The Eastern Question) tabiriyle, Osmanlı
idaresinde yaşayan Hristiyan ahalinin ve diğer azınlıkların
haklarının korunması hedeflenmiş, ama daha sonraki yıllar-
da bu terimle Osmanlı’nın bütün topraklarının bölüşülmesi
kastedilmeye başlanmıştı.
Bu gayeyle 19. Yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı coğ-
rafyasında tam manasıyla istihbarat savaşları başlamıştı. Çeşitli
milletlerden casuslar, İslam Âleminin geniş topraklarında kendi-
lerine bir alan seçip, hedefleri doğrultusunda istihbarat ve pro-
paganda çalışmalarına girişmişlerdi. Özellikle İngiliz casusları,
elçilik görevlisi, ilim adamı ve araştırmacı kimliğiyle dolaştıkları
bölgelerde hem istihbarat toplamış, hem de yerli halkla kalıcı
dostluklar kurarak ileride bundan faydalanmayı düşünmüşlerdi.
İlginç olan nokta şuydu: Bu casusların çoğunun soylu ve
zengin ailelere mensup, iyi eğitim almış, kendini ülkesine ve
ideolojisine adamış kişiler olmasıydı. Mesela Gertrude Bell hem
zengin ve asil bir aileye mensup, hem de Oxford birincisiydi.