Page 3 - MİNYATÜRLERLE NASREDDİN HOCA
P. 3
nadolu Türk halkının mizah sembolü olan Nasreddin
AHoca’nın hayatı hakkında ayrıntılı bilgiye ne yazık ki
sahip değiliz. Bilindiği kadarıyla Hocamız, Sivrihisar’ın Hortu kö-
yünde 605/1208 yılında dünyaya gelmiştir. Babası köyün imamı
Abdullah Efendi’dir. Eğitim ve öğrenimini babasından gören Mol-
la Nasreddin, pederinin ölümünden sonra imâmet görevini üstlen-
miştir. Hoca otuz yaşına kadar köyünde ikametten sonra, o bölge-
de ünü her tarafa yayılmış olan Şeyh Seyyid Mahmud Hayrânî ve
sonra Şeyh Seyyid Hacı İbrahim Sultan’a intisap etmek amacıyla
köy imamlığını, talebesi Mehmed Efendiye bırakarak 635/1237’de
Akşehir’e göçmüştür. Arşiv kayıtlarına göre 655/1257’de Seyyid
Mahmud Hayrânî ve 665/1266’da Hacı İbrahim Sultan adına
düzenlenen iki vakıfnâmede de hakim huzurunda Nasreddin Ho-
ca’nın şahit olarak ismi geçmektedir. Elli yedi yıl Akşehir’de yaşa-
yan Hocamızın bu şehirde ne ile meşgul olduğu kesin olarak bilin-
miyorsa da müderrislik, hatiplik ve kadılık yaptığına dair çeşitli
rivayetler vardır. Uzun sayılabilecek bir ömürden sonra 683/1284
yılında yetmiş altı yaşında iken vefat etmiş ve Akşehir’de defnedil-
miştir. Bu şehrin güney doğusundaki büyük mezarlığın arkasında
Nasreddin Hoca Türbesi diye bilinen türbenin kitabesinde ölüm
tarihi olarak 386 yazılmışsa da belli ki bu tarih Hoca gibi nükte-
den biri tarafından muziplik olsun diye 683 rakamı 386 olarak ters
yazılmıştır.
Nasreddin Hoca’nın hayatı ve tarihî şahsiyeti ile ilgili çok
farklı rivayetler vardır. Mesela Evliya Çelebi ve bir kısım tarihçi-
ler Hoca’nın Yıldırım Bayezid ve Timur ile çağdaş olduğunu, hatta
Hoca ile Timur arasında geçen bir nükteli konuşmayı naklederler-
se de söz konusu şahıs Hoca değil şair Ahmedî’dir (ö. 815 / 1412-13).
Her hâlde bu konuda güvenilir olan, Nasreddin Hoca’nın Selçuk-