Page 4 - LAVANTA KOKUSU
P. 4
Lavanta Kokusu
LAVANTA KOKUSU
I. BÖLÜM
nkara Tıp Fakültesinin merdivenlerini ağır ağır
indi. Merdiven başlarındaki çiçek tarhlarında dizil-
Amiş; sarı, kadife çiçekleri haziran güneşinin altın-
da yıldız yıldız parlıyordu. Her zaman yaptığı gibi, yine elini
çiçeklere sürerek ilerledi. Ah bu koku! Çocukluğunun tezek
kokularına karışmış bu kokuyu, hiç unutmamıştı. Elindeki dip-
lomanın mürekkebinde, kuşkusuz, bu koku vardı. Yalnız orada
mı? Hayatının her gününde, elini sürdüğü her şeyde o çiçek
kokusunu duyumsardı. Bunu kimseye söylememişti. Söylerse
tılsımı bozulur diye korkmuştu hep.
Ağır ağır yürüyordu. Hiç kuşkusuz bugüne gelebilmek için,
çocukluğunun küheylanı “Ayperi” gibi, dörtnala koşmuştu.
Bugün hedefine varmış, koşunun sonuna gelmişti. Ağır ağır,
tadını çıkara çıkara ilerliyordu beton yolda. Yeşim’in neşeli sesi,
Gülbeyaz’ı daldığı hayallerden çekip aldı.
— Bekle Gülbeyaz! Hatıra fotoğrafı çekileceğiz.
Durdu Gülbeyaz. Öyle ya, bugün hayatının en önemli
günüydü. Arkasını döndü. Bütün arkadaşları merdiven basa-
maklarına sıralanmışlardı. Gitmeli miydi? Gerçekten hayatının
en önemli günü müydü bugün?
7