Page 3 - TOLYA BEKÇİSİ
P. 3
1. BÖLÜM
HAK, SADECE HAKKIN SAHİBİNE ADANIR
Ircı…
Günün, alaca karanlığın koynundan sıyrılmasına az kalmıştı.
Gece en koyu siyaha bürünürken kasvet, beldede göğsünü gere gere
oradan oraya dolanıyor ve can dostu alaca karanlığın hâkimiyetini
müjdeliyordu. Gökyüzü hiç bu kadar karanlık olmamıştı. Yıldızların
rengi, kasvetin müjdesini duyunca çekilmiş, ışıltıları soluvermişti.
Emmar, bir kere daha denemeye hazırdı. Karanlığın içerisinde
fark edilemeyeceğini düşünüyor ve umut ediyordu. Aslında umut,
onun için doğru kelime değildi. Arzuluyordu, hem de nasıl bir
arzu!.. Kezzap girdabı gibi, önüne çıkan her şeyi eritip yok eden
bir arzuyla fark edilmemeye çalışıyordu. Hakkı olmayana göz diken
Emmar, yerin dibinden çıkıp tüm gücüyle yükselmeye başladı
ve bunu elinden geldiğince hızlı yapıyordu. Zift karası gecenin
içerisinden gözün yetişemeyeceği hızla ilerleyen mor gölge iyice
yükselmişti ki Emmar’ın önüne birdenbire koca bir ateş topu
çıkmıştı. Yaklaştıkça kavuran...
Işıltısı takatsiz yıldızların arasından bir ateş parçası savruldu.
Kin, nefret ve öfke ile birleşince harlanmış bir nar, acı ve üzüntü ile
iyice alevlenmiş bir nar. Görevi, büyüklük ile zayıf düşen Emmar’ı
5