Page 4 - TOLYA BEKÇİSİ
P. 4
ait olduğu yere göndermekti. Hakkı olmayanı arzulayan, hatta daha
ötesini elde etmek için tarifsiz acıları göze alan Emmar’ı. Ulaşmak
istediği semadan alev topu ile aşağıya atılan Emmar…
Karanlığın içerisinde kızılca alevleriyle kayarak ilerliyordu.
Kendisini ait olduğu yere hapsetmek için üzerine binen alev topuna
karşı koymaya çalışıyordu. Dönmeyecekti, direnecekti. Şimdiye
kadar yaptığı gibi. Tüm algılarını seferber etmiş, mühürlü kapıyı
arıyordu. Madem istediği yere gidemeyecekti, cezasını istediğince
çekmeliydi. Azıcık daha gayretle yükselmeye çalıştığı semadan
aşağıya düşmesini sağlayan alev topunu o mührün üzerine isabet
ettirebilirdi. Kapının mührünü kırabilirse bir dahaki denemesinde
daha güçlü olacaktı. Bunu başarabilirse çektiği acılara değecekti.
İşte, işte oradaydı, bulmuştu. Ceyd taşının mührü ile bezenmiş
kapıyı bulmuştu. Hissettiği tüm ıstıraba dayanarak, cezası olan alev
topunu yüklendi. Mührün üzerine gelene kadar direndi. İstediği
noktaya vardığında alev topuyla mücadele etmeyi bıraktı. Kendisini
yeniden yere, yerin dibine göndermesi için bıraktı. Alev topu, yok
etmek için görevlendirildiği Emmar ile birlikte mühürlü kapının
üzerine düştü ve mührü çatlattı.
Emmar alev topunun hışmıyla yeniden geldiği yere dönmüş,
amacına giden yol aralanmıştı. Ceyd taşı ile kaplı kapının mührü
çatladıktan sonra kendine dar gelen dünyasından insanlarınkine
geçmesi çok sürmeyecekti. Buradan yayılan deprem dalgaları sanki
yaklaşan nefslerin ayak sesleri gibiydi. Lakin daha az ürkütücü.
6