Page 6 - TOLYA BEKÇİSİ
P. 6
Ağzını yalnız sinirlendiğinde, öfkesini gözlerinden taşırdığında
açar, gülmekten ve komik şeylerden hiç hoşlanmazdı. Şaşırmaktan,
sürprizlerden de. Her zaman yeni keşifler peşinde olurdu. Sanki
bir boşluk vardı tam gerdanının üzerinde. Belki annesinin yok-
luğuyla büyümesi, belki de doyumsuzluktu buna neden olan,
karar veremiyordu. Ama boşluk belirgin bir biçimde Ceyd’in tam
içinde duruyordu. Bu boşluk, kum beyazı olan tenini giderek
solgunlaştırıyor, hatta bulanıklaştırıyordu. Fakat kumral saçlarıyla
mavi gözleri birçok kızın kalbininin deli gibi atmasına yetiyordu.
Etrafındaki kalp çarpıntıları umurunda değildi. Ne giydiğine,
nasıl göründüğüne önem vermezdi. Çoğu zaman kot pantolonu
ve solgun renkli tişörtleriyle gezerdi.
Duvarları ve çatısı ile kapalı bir kutuya benzettiği evlerinde
fazla durmazdı. Evlerinin yakınındaki ormanda kamp kurar, ora-
daki hayvanlarla ilgilenirdi. Akranlarıyla uyuşamıyordu. Herkese
karşı çok soğuktu, ikiz kardeşine bile. Belki de bilerek sevilmek
istemiyordu. Arkadaş, sorumluluk demekti. Onlarla vakit geçirmek,
dışarıya çıkmak veya yaşıtlarının basit ve saçma muhabbetlerine
katlanmak demekti. Etrafındaki genç kızlar onun bu duruşunu
hayran hayran seyrederdi. Ama Ceyd, onların farkında bile değildi.
Erkek arkadaşlarının kız muhabbetleri de ona anlamsız geliyordu.
Akranlarının anlam veremediği tavırları… Kimse onunla aynı sıra-
yı paylaşmak istemiyordu. Durduğu yer öylesine dardı ki orada
kimseye yer yoktu. Bazen kendisine bile.
Sorumluluk kelimesini duymak bile Ceyd’in içini ürpertmeye
yetiyordu. Okula babasının zoruyla gidiyordu ve her gün bir sorun
çıkarmaktan kendini alamıyordu. İçindeki arayışın bitmemesi
ve bunun verdiği huzursuzluk yüzünden yerinde duramıyordu.
8