Page 5 - YARIM AŞKLAR ÜLKESİ
P. 5
7
YARIM AŞKLAR ÜLKESİ
memnun etmek için amaçsız bir dövüş sahnesi başlıyordu
oturma odasının ortasında, eşimin şaşkın ama hoşuna giden
bakışlarının altında. Kavga hayatta olanların en sonunda
tutuşmak zorunda olduğu kaçınılmaz son. Paylaşılamayan
bunca şey varken, huzurun, barışın olacağını düşünmek bir
hayaldi. Bu büyük kavgalar öncesinde çocuklarla oynanan
oyunlar gerçek dövüşün provalarıydı. Ya ayakta kalacaktın
ya da ölecektin.
Her yerde mücadele vardı. Yaşamak; mücadele, rekabet,
yarış demekti. Maddi ve manevi bir yarışın içindeydik. Her-
kesin farklı güçlerle dünyaya geldiğini biliyordum artık.
Yaşadıklarımdan, tecrübelerimden öğrenmiştim bunu da.
Kızım bedensel işlerde başarılıyken oğlumun görsel zekâyla
onu bu savaş meydanında alt etmesi beklenemezdi. Ben yar-
dım etmesem gözyaşının kurumayacağı da anlaşılıyordu.
Bilgisayar oyununda kızımın onu yenmesi de beklenemezdi
elbet. Farklı kulvarların insanlarıydılar. Kendilerini tanıyıp
bu yeteneklerine göre hareket ettiklerinde alanlarında başa-
rılı olacak ve kendi bölgelerinde bulunanlarla yarışa devam
edeceklerdi. Birinci olmak için çabalayacakları, her yarışta
içlerinde biriken yetersizlik duygusuyla bir yanları ezilerek,
yarım kalarak… Sonsuza kadar sürecek yarımlık hissi, kara
bir gölge gibi kuşatacaktı ergenlik çağında onları. Bunların
getireceği acılara da hazır olmalıydım. Yunus’un,
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır.